Roma benim için sadece bir seyahat noktası değil, adeta ikinci evim gibi. İtalya’nın tamamını severim ama Roma’nın ruhu, sokaklarının havası, tarih ve gastronominin iç içe geçtiği atmosferi bambaşka. Son yıllarda turist sayısı artmış olsa da, hala şehrin birçok köşesinde yerel müdavimlerin tercih ettiği, keşfedilmeyi bekleyen restoranlar var. İşte benim Roma’da favori lezzet duraklarım:
Prati bölgesinde bulunan bu restoran, Sicilya’nın kendine has zengin kültürünü ve mutfağını yansıtıyor. Mekanın dekorasyonundaki geleneksel detaylar, Sicilya atmosferini hissetmenizi sağlıyor. Taze deniz ürünleri burada ön planda; özellikle mevsim balıkları ve kabuklular çok başarılı. Aynı zamanda hem yemekleri hem dekorasyonuyla fotoğraf meraklılarının da favorisi.
Trevi Çeşmesi’nin hemen yakınında yer alan Il Chianti, turist kalabalığı içinde bile kalitesinden ödün vermeyen bir mekan. Menüsünde özellikle trüflü makarna ve carpaccio mutlaka denenmeli. Sıcak ve samimi atmosferiyle, özel günler için kutlamaya da uygun.
Piazza Navona’ya çok yakın konumda bulunan bu pizzacı, incecik hamur ve odun fırınında pişen pizzalarıyla ün salmış. Rezervasyon almaması nedeniyle uzun kuyruklar olabiliyor, sabırlı olun derim; çünkü beklemeye kesinlikle değer. Roma sokaklarının en klasik ve en samimi pizzacılarından biri.
Dar ve şirin bir sokakta yer alan bu mekan, hem makarna hem pizza sevenler için ideal. Menüsü biraz sadeleşmiş olsa da lezzet garantili. Özellikle tiyatro çıkışı geç saatlerde uğrayan İtalyanların favorisi. İncecik hamurlu pizzaları ve taze makarnalarıyla gönlünüzü fethedecek.
Roma Parlamento Binası’nın arkasında küçük ve samimi bir mekan. Politikacılardan yerel halka kadar herkesin tercih ettiği bu trattoria, cacio e pepe, amatriciana ve carbonara gibi Roma’nın klasik tatlarını sunuyor. Küçük olduğu için gitmeden rezervasyon yaptırmak şart.
Piazza Navona’ya oldukça yakın bir noktada bulunan Il Corallo, salaş ama sıcak bir atmosfer sunuyor. Odun fırınında pişen pizzaları ve özellikle deniz ürünlü makarnaları burada denemeniz gereken tatlar arasında.
Yahudi Mahallesi’nde yer alan bu restoran, Roma usulü kızarmış enginar (carciofi alla giudia) ve Roma tarzı enginar (carciofi alla romana) ile ünlü. Eğer mevsimine denk gelirseniz, buradaki tartufo (trüflü) dondurmayı mutlaka tadın; çok farklı ve unutulmaz bir tat.
Trastevere semtinde bulunan bu iki mekan, klasik Roma mutfağını otantik ve sıcak bir ortamda deneyimlemek için ideal. Özellikle Da Teo, ünlü yönetmen Ferzan Özpetek’in de favorilerinden biri olarak biliniyor. Antica Pesa ise 1922’den beri kaliteli hizmet sunuyor.
Prati ve Trastevere bölgelerinde, yaratıcı ve modern dokunuşlarla hazırlanmış menüleriyle dikkat çeken bu mekanlar, şarap severler için de biçilmiş kaftan. Özellikle Spirito di Vino, zengin şarap koleksiyonu ile şarapla lezzet deneyimini yükseltiyor.
Ponte Milvio bölgesinde, Tulum esintili dekorasyonuyla dikkat çeken CasaLoca, İtalyan mutfağından farklı olarak İspanyol mutfağı ve modern tatlar sunuyor. Sangria severler burayı çok sevecek.
Sürdürülebilirlik ve tazeliğe odaklanan bu restoran, sade ama sofistike deniz ürünleri sunuyor. Roma’da taze deniz ürünleri arayanlar için kaçırılmaması gereken adreslerden.
Trastevere’nin sakin bir köşesinde bulunan Zia, genç şef Antonio Ziantoni’nin elinden çıkan özgün yemeklerle klasik İtalyan mutfağını modernleştiriyor. Roma’da farklı ve özel bir gastronomik deneyim isteyenlere.
Pantheon yakınındaki Caffè Sant’Eustachio, 1938’den beri kahve tutkunlarının buluşma noktası. Monti bölgesinde yer alan 1760 tarihli Caffè Greco ise sanat ve tarih atmosferiyle kahve keyfinizi taçlandıracak.
San Giovanni’deki Danny’s Bar, turist kalabalığından uzak, samimi ve rahat bir mekan. Mr. 100 Tiramisù ise klasik tiramisunun ötesinde, yaratıcı ve farklı tatlarla Roma’da tatlı severler için mutlaka uğranması gereken adreslerden.
Roma’nın en popüler dondurmacılarından Gelateria alla Romana’da yaratıcı tatlar ve klasikler bir arada. Trastevere’nin gizli bisküvi atölyesi Biscottificio Innocenti ise aile tarifleriyle hazırlanan zeytinyağlı bisküvileriyle sıcak ve samimi bir mola fırsatı sunuyor.
Roma’da yeme içme deneyimi, sadece lezzet değil; tarih, kültür ve samimiyetle şekilleniyor. Benim önerdiğim bu mekanlarda, turist kalabalığından uzak, gerçek Roma ruhunu ve lezzetini tadabilirsiniz. Şehrin farklı semtlerinde saklı kalan bu duraklar, sizin de favorileriniz olacak. Roma’yı gezerken mutlaka keşfedin!