İstanbul Havaalanı Dış Hatlar Terminali’nde saat 21:30’de buluşma. (22 Mart 2026 gecesi buluşma) Bilet, bagaj ve pasaport işlemlerini takiben Türk Hava Yolları’nın TK 88 sefer sayılı uçuşu ile saat 01:30’da Pekin’e hareket. Yerel saat ile 15:35’de Pekin Havaalanına varışımızın ardından özel otobüsümüz ile otelimize hareket ediyoruz. Kısa bir dinlenmenin ardından akşam yemeğimizi alıyoruz. Geceleme otelimizde.
Sabah otelde aldığımız kahvaltının ardından Çin’in kalbindeki tarihî merkezleri keşfetmeye başlıyoruz. İlk durağımız, ülkenin politik geçmişine tanıklık etmiş olan Tiananmen Meydanı ve hemen ardından, Mao Zedong’un Çin Halk Cumhuriyeti’ni ilan ettiği ünlü kapı olan Tiananmen Kapısı. Ardından, 500 yıl boyunca imparatorlara ev sahipliği yapmış olan Yasak Şehir’i adım adım keşfedeceğiz. Rehberimiz, saray hayatına dair ilginç anekdotlar paylaşırken, zarif avlular ve altın çatılar arasında zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağız. Öğle yemeğimizi geleneksel Çin yemekleri sunan kaliteli bir yerel restoranda alıyoruz. Öğleden sonra ise Pekin’in geleneksel dokusunu yansıtan dar sokakları, yani Hutong mahallelerini gezeceğiz. Ardından, Ming Hanedanlığı dönemine ait mimarisiyle dikkat çeken Cennet Tapınağı’nı ziyaret ediyoruz. Akşam yemeğimiz ise Çin’in farklı bölgelerinden geleneksel tariflerle öne çıkan bir başka yerel restoranda gerçekleşiyor. Geceleme otelimizde.
Sabah kahvaltımızın ardından turumuza başlıyoruz. Çin’in dünya çapında tanınan simgesi olan Çin Seddi’ni keşfetmek üzere yola çıkıyoruz. Juyongguan Geçidi’nde yer alan bölümde, tarihî savunma yapısı boyunca yürüyüş yapacak ve nefes kesen dağ manzaraları eşliğinde rehberimizden duvarın askeri önemi ve inşa süreci hakkında bilgi alacağız. Sedde yakın bir bölgede, doğal güzellikler eşliğinde yerel tatlarla dolu açık büfe öğle yemeği alıyoruz. Dönüş yolunda, 2008 Pekin Olimpiyatları’na ev sahipliği yapan Olimpiyat Parkı’ndaki ünlü Kuş Yuvası Stadyumu ve Su Küpü’nü dışarıdan görüyoruz. Günün son bölümünde ise geleneksel Çin incilerinin işlendiği bir atölyeye uğrayarak hem üretim sürecine tanıklık ediyor hem de el yapımı ürünleri inceleme fırsatı buluyoruz. Akşam yemeğimiz, modern dokunuşlara sahip sofistike bir restoranda sunuluyor. Geceleme otelimizde..
Sabah kahvaltısı ve otelden çıkış işlemlerimizi tamamlayıp hızlı tren ile Çin’in eski başkentlerinden biri olan Xi’an’a gidiyoruz. Kırsal manzaralar eşliğinde geçen konforlu bir yolculuğun ardından, şehre varışta yerel bir restoranda öğle yemeğimizi alıyoruz. Öğleden sonra, Tang Hanedanlığı döneminde inşa edilen ve Budist mimarinin önemli yapılarından biri olan Büyük Vahşi Kaz Pagodası’nı ziyaret ediyoruz. Akşamüstü saatlerinde, ışıklandırılmış sokakları ve tarihi atmosferiyle dikkat çeken Da Tang Sleepless City’de kısa bir yürüyüş yaparak Xi’an’ın modern yüzünü tanıyoruz. Akşam ise geleneksel dans gösterisi eşliğinde mantı ağırlıklı zengin bir menü sunan seçkin bir mekânda yemek alıyoruz. Geceleme otelimizde.
Sabah kahvaltımızın ardından Çin tarihinin en büyüleyici arkeolojik keşiflerinden biri olan Terracotta Ordusu’nu görmek üzere yola çıkıyoruz. Çin’in ilk imparatorunun mezarını korumak üzere yapılmış binlerce asker heykelinin her biri farklı yüz ifadesi ve zırha sahip. Rehberimiz, bu orduyu oluşturan detaylı işçilik ve tarihi arka plan hakkında etkileyici bilgiler sunuyor. Ardından, aynı bölgede yer alan Bronz At Arabaları Sergisi’ni ziyaret ediyoruz. Öğle yemeğimizi, müze çevresinde yer alan özenle seçilmiş bir yerel restoranda alıyoruz. Öğleden sonra ise Çin’in geleneksel el sanatlarından olan lake ve seramik işçiliğinin sergilendiği bir atölyeyi geziyoruz. Günün son bölümünde ise şehrin çok kültürlü yapısını yansıtan Müslüman Mahallesi’ni keşfe çıkıyoruz. Renkli sokaklar, küçük dükkanlar ve sokak lezzetleriyle dolu bu bölge, Xi’an’ın sosyal dokusunu gözler önüne seriyor. Akşam yemeği ise modern atmosferi ve lezzetli sunumlarıyla öne çıkan bir restoranda. Konaklama Xi’an’da.
Sabah erken saatlerde, Xi’an’dan Çin’in en modern ve kozmopolit şehirlerinden biri olan Şanghay’a kısa bir iç hat uçuşuyla geçiyoruz. Varışta ilk olarak, Huangpu Nehri boyunca uzanan tarihi Bund bölgesine gidiyoruz. Burada Avrupa mimarisinin etkilerini taşıyan eski banka binaları ile karşı kıyıdaki futuristik gökdelenler arasındaki zıtlık, Şanghay’ın geçmiş ile geleceği bir arada yaşatma gücünü gözler önüne seriyor. Öğle yemeğimizi şehrin ruhunu yansıtan, modern dekorasyonlu ve yerel lezzetlerin özenle sunulduğu bir restoranda alıyoruz. Ardından Çin’in en yüksek binası olan Shanghai Tower’a çıkıyoruz. Buradan şehri 360 derece izleme fırsatı buluyor, Şanghay’ın büyüklüğünü ve dinamizmini tepeden deneyimliyoruz. Akşam saatlerinde, şehrin hareketli bölgelerinden birinde yer alan şık ve çağdaş bir restoranda günün son yemeğini alıyoruz. Konaklama, merkezi konumda yer alan beş yıldızlı otelimizde.
Bugün Şanghay’ın kültürel ve ruhani yönünü keşfedeceğimiz huzurlu bir programla başlıyoruz. Önce, aktif bir Budist tapınağı olan Jade Buddha Tapınağı’nı ziyaret ediyoruz. Burası, günlük ibadetlerini gerçekleştiren keşişlerin ve yerel halkın maneviyatla iç içe olduğu, dingin bir atmosfer sunuyor. Ardından, geleneksel Çin bahçe mimarisinin zarafetini yansıtan Yu Bahçesi’ni geziyoruz. Detaylı işlenmiş taş yollar, yapay göletler, ahşap köşkler ve bonsai ağaçlarıyla çevrili bu alanda zaman adeta duruyor. Öğle yemeğimiz, şehrin popüler sanat ve tasarım bölgesi olan Xintiandi’de yer alan çağdaş bir restoranda alınıyor. Yemekten sonra Xintiandi sokaklarında yürüyüş yapıyor, geleneksel Shikumen evlerinin restore edilip sanat galerileri, kafeler ve butiklere dönüştürüldüğü bu bölgeyi keşfediyoruz. Günün sonunda Çin’in geleneksel ipek üretim sürecini tanıtan bir atölyede duruyoruz. Burada ipeğin nasıl üretildiğini gözlemliyor ve dileyenler alışveriş yapabiliyor. Akşam ise Çin sahne sanatlarının en etkileyici örneklerinden biri olan akrobasi gösterisi izleniyor. Gösteri sonrasında, keyifli atmosferi ve yüksek kalite sunumlarıyla öne çıkan bir restoranda akşam yemeğimizi alıyoruz. Geceleme otelimizde.
Turumuzun son günü, kahvaltının ardından Şanghay’ın eteklerinde bulunan ve kanallarıyla ünlü olan geleneksel bir su kasabası olan Zhujiajiao’ya hareket ediyoruz. Yaklaşık 1.700 yıllık geçmişe sahip bu yerleşim, taş köprüleri, dar sokakları ve geleneksel mimarisiyle zamanın ötesinde bir deneyim sunuyor. Arnavut kaldırımlı sokaklarında yürüyüş yaptıktan sonra, şehrin içinden geçen su kanallarında nostaljik bir tekne turuna çıkıyoruz. Bu dingin atmosferin ardından Şanghay’a geri dönüp, geç bir öğle yemeğini samimi atmosferiyle dikkat çeken bir yerel restoranda alıyoruz. Sonrasında, Şanghay’ın en ünlü alışveriş caddesi olan Nanjing Road’da serbest zamanımız olacak. Alışveriş yapmak isteyenler veya son Çin hatıralarını toplamak isteyenler için harika bir fırsat. Günün sonunda Şanghay havalimanına transfer. Bagaj, pasaport ve check in işlemlerinin ardından Türk Hava Yolları’nın TK 27 sefer sayılı uçuşu ile 22:25’de İstanbul’a hareket. Geceleme uçakta.
Yerel saat ile 05:20’de İstanbul’a varış. HOŞ GELDİNİZ.