Türk Hava Yolları’nın TK 726 sefer sayılı uçuş ile 01.20’de Nepal’in başkenti Katmandu’ya yolculuğumuz başlıyor. Yaklaşık 7 saatlik uçuş sonrasında Kathmandu yerel saatiyle 11.05’de Kathmandu Tribhuvan Uluslararası Havalimanı’na varıyoruz. Gümrük, pasaport ve kapıda alacağımız vize işlemlerinin ardından özel aracımız ile otelimize gidiyoruz. Otelde alacağımız öğlen yemeği ve odalarımıza yerleştikten kısa bir dinlenmenin ardından, Kathmandu’nun tarihi merkezi Kathmandu Durbar Meydanı ve Swayambhunath ziyaret ediyoruz. Swayambhunath; Yaklaşık 2000 yıllık olduğu söylenen bu Budist Stupa, Kathmandu’nun 2 kilometre batısında, vadiye bakan bir tepenin üzerinde yer almaktadır. Stupa ile ilgili en eski yazılı referans 5. yüzyıla aittir, ancak çok daha önce var olmuş olabilir. Kathmandu Durbar Meydanı; tapınaklar, avlular, anıtlar ve eski Nepal Kraliyetlerinin antik saraylarından oluşan bu çekirdek Durbar Meydanı, ülkenin başkenti Katmandu’nun kalbindeki Basantapur’da yer almaktadır. Buradaki başlıca turistik yerler arasında Hanuman Dhoke Kraliyet sarayı, 40 metreden fazla yükselen muazzan Taleju Tapınağı, Yaşayan Tanrıça Kumari’nin ikametgahı Kumarı Ghar, Lord Hanesh’e (fil başlı tanrı) adanmış Ashok Vinayak Tapınağı ve Gazap Tanrısı Kal Bharirav yer almaktarıdır. Tur bitimi otelimize dönüyoruz. Akşam yemeğimizi otelimizde Thamel Kitchen’de alıyoruz. Geceleme otelimizde.
Sabah erken saatlerde bagajlarımızla birlikte otelden ve Bhutan’ın Paro kentine uçuşumuz için Nepal’den ayrılarak Druk Air ile Paro’ya uçuyoruz. Uçuşumuz, Himalayaların unutulmaz manzaraları eşliğinde yaklaşık 1,5 saat sürecek. Havanın uygun olması durumunda dünyanın en yüksek zirvesi Everest’i görme olanağımız olacak. Paro’ya uçuş, tüm Himalayalar’daki en muhteşem uçuşlardan biridir. Uçaktan indiğimizde Bhutan’ın bize ilk hediyesi serin ve temiz dağ havası olacak. Ülkeye giriş işlemlerinin ardından Bhutan’ın başkenti Thimphu’ya doğru yola çıkıyoruz. Yol, Paro Vadisi’nden geçerek Paro ve Thimphu nehirlerinin birleştiği Chuzom’a ulaşır. Thimphu, hükümetin, dinin ve ticaretin merkezi olup, modern gelişmelerin eski geleneklerle harmanlandığı benzersiz bir şehirdir. Muhtemelen, dünyadaki trafik ışığı olmayan tek başkenttir. Thimphu’ya varışımıza istinaden otelimize yerleşiyoruz ve öğle yemeğimizi alıyoruz. Öğle yemeğinin ardından Thimphu turumuza başlıyoruz. İlk durağımız olan Ulusal Chorten Anıtı’nı ziyaret ediyoruz. Ulusal Chorten Anıtı; altın bir kule ile taçlandırılmış büyük beyaz bir yapıdır. Burası, korteni tavaf etmek, büyük kırmızı dua çarklarını döndürmek ve kapının içindeki küçük bir tapınakta dua etmek için çok sayıda kalabalık oluşturan yerel halkla etkileşim kurmak için en ideal noktadır. Daha sonra, Trashichhoedzong’u ziyaret edeceksiniz. “Zaferli Din Kalesi” olarak da anılan bu olağanüstü yapı, Bhutan’daki hükümetin ve dinin merkezi olarak hizmet vermektedir. Zaferli Din Kalesi olarak da anılan Trashichhoedzong’da hükümdarın taht odası ve Je Khenpo (Başrahip)’nin bulunduğu yerler bulunmaktadır. İlk olarak 1641 yılında, Bhutan’ın dini ve politik birleştiricisi Zhabdrung Ngawang Namgyal tarafından inşa edilmiştir. 1960’larda geleneksel Bhutan inşaat yöntemleriyle, çivi kullanılmadan ve mimari plan olmadan titizlikle yeniden inşa edilmiştir. Tur sonrası, Thimpu çarşısında dolaşmak için vaktimiz olacak. Akşam yemeği ve geceleme Thimpu otelimizde.
Kahvaltıdan sonra,Thimphu’nun kuzeyine doğru kısa bir yolculuk yaparak, Kuenselphodrang Doğa Parkı’nda, bir tepeye yerleşmiş olan Buddha Dordenma’yı ziyaret ediyoruz. Daha sonra Halk Mirası Müzesi’ni geziyoruz. Öğle yemeğimiz, Halk Mirası Müzesi restoranında, otantik Bhutan mutfağı deneyimliyoruz. 8. yüzyıldan kalma eski bir kehaneti hayata geçiren bu muazzam heykeli dini hazineler keşfeden Terton Pema Lingpa tarafından ortaya çıkarılmıştır. Bu heykelin, huzur ve mutluluk yaydığına, etkisini tüm dünyaya yaydığına inanılmaktadır. Bronzdan yapılmış ve altında kaplanmış bu devasa Shakyamuni heykeli, 51.5 metre yüksekliğiyle Bhutan’ın en büyük heykellerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Buddha Dordenma heykelinin içinde, 125.000 adet daha küçük Buddha heykeli de yer almaktadır; bunlar da bronzdan yapılmış ve altınla kaplanmıştır. Halk Mirası Müzesi; insanları Bhutan’ın zengin halk mirası ve kırsal tarihiyle tanıştırmayı amaçlamakta olup, sergiler, gösteriler, eğitim programları ve Bhutan kırsal yaşamını belgelendirerek bu kültürü yaşatmaktadır. Öğle yemeği sonrasında, Himalayalar’ın büyüleyici manzaraları eşliğinde 108 stupalı Dochula Geçidi’ni (3088 m) aşarak yaklaşık 3 saatlik bir yolculukla Punaka’ya varıyoruz. Akşam yemeği ve geceleme Punaka otelimizde. Dochula Geçidi’nde, Druk Wangyal Chortens olarak bilinen 108 adet çorten veya stupa yer almaktadır. Bu çortensler, Bhutan Kraliçesi Ashi Dorji Wangmo Wangchuk tarafından yaptırılmıştır ve üç katmanlı olarak düzenlenmiştir: Birinci katmanda kırk beş çorten, ikinci katmanda otuz altı ve üçüncü katmanda yirmi yedi çorten bulunur; bunlar merkezi ana çortenin etrafında sıralanmıştır. Punakha, 1955’e kadar Bhutan’ın başkenti ve hükümet merkezi olarak hizmet etmiş olup, halen Je Khenpo’nun (baş başrahip) kışlık merkezi durumundadır. Ilıman bir iklimle kutsanmış ve Pho Chhu ve Mo Chhu nehirlerinden aldığı doğal drenajı sayesinde, verimli Punakha vadisi bol miktarda mahsul ve meyve üretir. Deniz seviyesinden 1300 m yükseklikte bulunan Punakha, ılıman kışlara sahiptir ve yıl boyunca popüler bir destinasyondur.
Kahvaltıdan sonra, 1637’de Shabdrung Ngawang Namgyal tarafından, Phochu ve Mochu nehirlerinin birleştiği yerde inşa edilen, Punakha Dzong’u ziyaret ediyoruz. Bu görkemli kale tapınak, geçmişte Bhutan’ın hem dini hem de idari merkezi olarak hizmet vermiştir. Ardından Chimi Lhakhang Tapınağı’na gidiyoruz. Lobesa yakınlarındaki Punakha vadisinin merkezinde yuvarlak bir tepenin üzerinde yer alan Chimi Lhakhang, 1499 yılında inşa edilmiştir. Öğle yemeğiniz, Bhutan birası eşliğinde güzel bir nehir kenarında piknik olarak alıyoruz. Bir sonraki durağımız, Sangchhen Dorji Lhuendrup Manastırı olacak. Kadın keşişlerin yaşadığı bu manastırı gezerken, Budizm inancında kadın keşişlerin tarihini konuşacağız. Akşam yemeği ve geceleme Punaka otelimizde. Punakha Dzong, aynı zamanda “Büyük Mutluluk Sarayı” olarak bilinir. Yaklaşık 183 x 73 metre büyüklüğündedir ve altın kubbeli altı katlı bir kuleye sahiptir. Duvarları içinde, burada derin bir tarih ve manevi geleneklere tanıklık eden avlular ve dini heykeller yer almaktadır.
Sabah kahvaltı sonrası, Paro’ya doğru yaklaşık beş saat sürecek bir yolculuğa başlıyoruz. El değmemiş vadiler, nehirler ve köylerin arasından geçerken unutulmaz Himalaya Dağları manzarası bize eşlik edecek. Paro’ya varışımıza istinaden otele giriş işlemlerimizi gerçekleştirip öğle yemeğimizi alıyoruz. Paro’da öğlen yemeğinden sonra Kyichu Lhakhang’ı gezeceğiz. Ardından otelimize yerleşerek dinleniyoruz. Akşam yemeği ve geceleme Paro otelimizde. 7. yüzyıldan kalma Kyichu Lhakhang, Tibet Kralı Songtsen Gampo tarafından Himalayalar’a inşa edilen 108 tapınaktan biridir. Bu tapınağın inşası, Bhutan’da Budizm’in kabul edilmeye başlanmasının simgesidir.
Sabah erken kahvaltının ardından, Taktshang Manastırı’na doğru büyüleyici bir geziye çıkıyoruz. Kaplan Manastırı’na çıkışın ilk etabını katırlarla yapacağız. Bu sırada her katırın yanında bir Bhutan’lı görevli eşlik edecek. Daha sonra manastıra doğru bir tırmanış başlayacak. Çok dik olmayan ve tek yön yaklaşık bir saat süren bu yürüyüşü herkes kendi hızında ve dinlenerek tamamlayabilir. Çıkış sonunda tüm grup manastır girişindeki dinlenme alanında buluşunca manastırı oluşturan ibadethaneleri gezmeye başlayacağız. Ardından aşağı doğru yürüyüşe başlayacağız ve öğlen yemeğimizi manastır manzaralı restoranda alacağız. Bugün, kesinlikle yaşamınızın en unutulmaz ve keyifli günlerinden biri olacak. Günün geri kalanını Paro çarşısında dolaşarak ve otelimizin olanaklarından faydalanarak geçirebiliriz. Taktshang Manastırı; Paro vadisi tabanından 900 m yükseklikte bir uçurumun kenarında yer alan, Bhutan’ın en ünlü manastırlarından biridir. Efsaneler, Guru Rinpoche’nin buraya bir kaplanın sırtında geldiğini, bu manastırda meditasyon yaptığını ve bu nedenle buraya ‘Kaplan Yuvası’ dendiğini söylüyor. Manastır tüm Bhutanlılar tarafından yaşamları boyunca en az bir defa ziyaret edilir.
Sabah erken saatte havalimanına transferimiz yapılıyor. Druk Havayolları ile Kathmandu’ya hareket ediyoruz. Havalimanından ayrıldıktan sonra önce Paşupatina’daki Şiva Tapınağı ve Bagmati nehri kenarındaki ölü yakma alanlarını görmeye gideceğiz. Ardından Kathmandu’nun 12 km doğusunda yer alan Bhaktapur’a gidiyoruz. Unesco Dünya Kültür Mirasları Listesinde yer alan Bhaktapur çömlekçiler mahallesi, merdivenli ve yüksek tapınaklarıyla ünlüdür. Öğlen yemeği molamızı da Bhaktapur’da vereceğiz. Son olarak, Nepal’de inşa edilmiş en eski ve en büyük Budist yapılarından biri olan Boudhnath Stupasını görmeye gidiyoruz. Nepal’e veda yemeği, otelimizdeki özel bir restoran olan Krishnarpan’da alıyoruz. Geceleme otelimizde. Unesco Dünya Kültür Mirasları Listesinde yer alan Bhaktapur çömlekçiler mahallesi, merdivenli ve yüksek tapınaklarıyla ünlüdür. Nepal’de inşa edilmiş en eski ve en büyük Budist yapılarından biri olan, 36 metre yüksekliği ile üç katmanlı Mandala tarzında yapılmış devasa bir yapıdır. Renkli binalarla çevrilidir ve bu binalarda aileler yaşamaktadır, bu da dostane bir çevre oluşturur. Bu stupa, her yıl dünyanın dört bir yanından gelen on binlerce hacı tarafından ziyaret edilmektedir.
Sabah kahvaltı sonrasında havalimanına transferimiz yapılıyor. Türk Hava Yolları’nın TK727 sefer sayılı uçuş ile saat 12.25’te İstanbul’a hareket ediyor ve yerel saat ile 18.05’te İstanbul’a ulaşıyoruz. HOŞ GELDİNİZ!